Bazı filmler vardır izlerken; ah keşke orada ben de olsaydım, o ev benim olsaydı, bu hikayedeki kız ben olaydım ya da böyle bir sevgilim olmadı gitti diye iç geçirtirler. Yine böyle iç geçirten ama gerçek hayatta varolamayacak kadar mükemmel işlenmiş karakterler...
Titanic’de Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı Jack karakteri şiir gibi ve fakat yok böyle bir insan, hiç boşuna üzülmeyin! Okyanusun ortasında sırf siz yaşayın diye kendini sulara bırakıp, (üstelik kendisi de hala tutunabilecek bir şeyler bulabilecekken, bulmayıp) aşkı için ölen bir aşık.
Sonraki: Ruh eşimi arıyorum →
Sizi hiç tanımadan, görmeden, sesinizi duymadan aşık olan ve sizi düşünmekten başka hiçbir şey yapmayan, “ruh eşi” inancıyla yanıp tutuşan bir erkek düşünün.. Düşünemiyorsunuz değil mi, ben de!
Sonraki: Duuur! Tekila değil zehir o! →
Sizin için ailesinden vazgeçen, gözü kapalı silah altına giren ve sizsiz yaşayamayacağı için gözünü kırpmadan zehir içen bir erkek… Sadece film, evet!
Sonraki: Çaresiz aşık →
Sizin için “ölüler diyarı”ndan geri dönen ve size ulaşmak için Whoopi Goldberg’i kullanan bir aşık… Nayır Nolamaz!!!
Sonraki: Yok artık →
City of Angels: Sizin için cennetten vazgeçen ve dünyaya {“cehennem”e de diyebiliriz aslında} dönen bir erkek…
THE END
{ Kaynak }
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder